Demokratik Eylem Partisi (SDA) Başkanı Bakir İzetbegoviç, Erdoğan’ın dünyadaki en mahir liderlerden biri olduğunu ve Türkiye’nin Erdoğan’la yeniden doğduğunu söyledi.
Bosna Hersek’te yayın yapan Faktor.ba internet haber portalına bir mülakat veren İzetbegoviç, Erdoğan’la şahsi ilişkilerinin ne düzeyde olduğuna ve Türkiye-Bosna Hersek ilişkilerinin seviyesine ilişkin bir suale cevabında “Erdoğan gerçekten olağanüstü bir lider ve dünyadaki en mahir liderlerden biri olduğuna şüphe yok. Türkiye onunla yeniden doğdu. Artık Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi üyesi değilim ve diğer devlet liderleriyle resmi türden irtibatım yok fakat dostum Erdoğan’la düzenli olarak görüşüyorum. Kısa süre evvel bir telefon görüşmesi gerçekleştirdik ve her görüşmemizi kamuoyu ile paylaşma gereği duymuyorum. İki ülke arasındaki ilişkiler harikulade seviyede. Tüm fırsatların değerlendirilebilmesi ve daha hızlı hareket edilebilmesi halinde Bosna Hersek bundan daha fazla istifade edebilir. Örneğin Saraybosna-Belgrad otoyolunun inşası gereksiz yere beklemede. Sırbistan’da Türkler yolun bir kısmını çoktan beridir inşa ediyorlar” dedi.
“Davutoğlu’nun Ayrılmasına Mana Veremedim”
Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın AK Parti’den ayrılışlarına ilişkin bir soruya cevabında İzetbegoviç, “Erdoğan’la yollarını ayırmasının ardından Davutoğlu ile görüştüm ama kendisinin ayrılmasını gerektirecek gerçek sebeplerini anlayamadım. Erdoğan gibi liderler kolayca terk edilmemeli, kendisi Türk milletinin de olduğu üzere bir dava insanı. Aynı zamanda ümmetin uzun zamandır beklediği lider. Yardımcı konumundakilerin Aliya İzetbegoviç, Tayyip Erdoğan, Mahathir Muhammed gibi isimleri destekleme mesuliyetleri var. Çünkü böyle liderler kendi halkları dahilindeki tarihi değişikliklerin devasa yükünü sırtlanıyorlar. Maalesef çokları, hatta en yakın yardımcıları bile iktidar veya liderlik pozisyonu için mücadele ederken böyle dava adamlarının aleyhine döndüler” dedi.
İzetbegoviç, “Türkiye’nin ve Erdoğan’ın ilerlemesi tabii olarak doğu ve batıdaki rakiplerini kışkırtıyor. Fakat en nihayetinde herkes güç sahipleriyle uzlaşır. Özellikle de iyi niyetli, sulhperver ve anlaşması kolay insanlarsa bu böyle. Erdoğan da böyleleri arasına düşüyor” dedi.
Mülakatın tamamı şöyle;
Faktor: Bogiç Bogiçeviç, Saraybosna Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığını geri çekti. SDP başkanına yazdığı mektupta, Belediye Meclisinin dünkü oturumundaki olayların, “Dörtlü” içinde, söz konusu pozisyon için kendisinin adaylığının arzu edilmediği mesajı verdiğini söylemesine rağmen, “Dörtlü” suçu SDA’ya atmaya çalıştı ve Konakoviç (Saraybosna’nın mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı) Abdullah Skaka hakkında suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. Tüm bunlar kamuoyunda SDA’nın Bogiçeviç’i ‘devirdiğine’ dair yanlış bir görüşe sebep oldu. Dün yaşananları nasıl yorumluyorsunuz? Bogiç Bogiçeviç’in Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı ve adaylığını geri çekme kararıyla ilgili tutumunuz nedir?
İzetbegoviç: Skaka başarılı bir büyükşehir belediye başkanıydı, arkasında bir dizi iyi tasarlanmış ve kaliteli bir şekilde tamamlanmış proje var. Dino Konakoviç’in kendisine hakaret etmesi veya hedef göstermesi için bir neden görmüyorum. “Dörtlü” arasında anlaşmazlık yaşanması ve Kemal Ademoviç’in oğluna destek vermekten vazgeçmeleri Skaka’nın hatası değil.
Ne yazık ki, “Dörtlü” içindeki partilerin, daha doğrusu dün itibariyle “Üçlünün” tüm siyaseti, çatışma, tartışmalar, suçlamalar ve dönüşlerden ibaret. Son zamanlarda kendi içlerinde tartışıyorlar ve kavgaları, Mostar’da Guzin ve Saraybosna’da Bogiçeviç olmak üzere iki iyi belediye başkanı elde etme şansımızı mahvetti. Her halükarda, Bogiç Bogiçeviç fikrini değiştirir ve adaylığı kabul ederse, SDA meclis üyeleri ona oy verecek ve ardından Saraybosna Büyükşehir Belediye Başkanlığı pozisyonunda başarılı olması için ona gereken tüm desteği vereceğiz.
Faktor: HDZ BiH Partisi Başkanı Dragan Çoviç, “Avaz” ile yaptığı bir röportajda, SDA’yı BH Seçim Yasasında yapılacak değişikliklerle ilgili müzakereleri engellemekle suçladı, çünkü “BH Federasyonu Hükümeti ve BH Federasyonu Anayasa Mahkemesi ile ilgili ek talepler getirdiniz ve bu şekilde herhangi bir anlaşmaya varılmaması için zaman kazanmak istediniz“. BH Seçim Yasasında değişiklik yapılmasını aslında kim ve neden engelliyor? Yakın zamanda, HDZ’nin uluslararası topluma sunduğu değişiklik önerilerini gördüğünüzü söylediniz. Söz konusu değişiklikler Strazburg kararlarının uygulanması yönünde mi ve bu değişiklikler, BH Anayasasında herhangi bir değişiklik yapılmadan mümkün mü?
İzetbegoviç: Hükümetin ve BH Federasyonu Anayasa Mahkemesi’nin yasal doldurulması söz konusu olduğunda “müteakip şartlar” olamaz. HDZ’nin saygı göstermediği bir Anayasa ve yasalar var, Hükümet ve Anayasa Mahkemesi’ndeki atamaları yıllardır bloke ediyor. Böylelikle, Boşnakların BH Federasyonu Hükümeti’nin çalışma ve karar alma süreçlerine altı değil sekiz bakanla katılma hakkı ve anayasal konumu ihlal edildi. Anayasa ve yasalara saygı gösterilinceye kadar SDA, HDZ ile müzakere masasına oturmayacak.
HDZ’nin önerisi ise onların tek taraflı talepleri ile uyumlu ve uygulanamaz. Sejdiç / Finci temyizine ilişkin karar, bu ülkedeki herkese BH Devlet Başkanlığı üyeliğine seçilme şansı verecek olan BH Anayasası’nda değişiklik yapılmadan uygulanamaz. HDZ, BH Devlet Başkanlığının üç üyesinden birinin Hırvat olması gerektiğinde ısrar ediyor. “Avaz” ile yaptığı röportajda Dragan Coviç, SDA’yı “maksimalist hedeflere” sahip olmakla suçladı ancak aslında HDZ’nin talepleri maksimalist ve uygulanamaz.
Faktor: BH Seçim Yasasında yapılacak değişiklikler üzerinde çalışacak Bakanlar Arası Çalışma Grubunda önerilen bir Merkez Seçim Kurulu (MSK) üyesi bulunmuyor. Matthew Palmer ve Büyükelçi Eric Nelson, MSK’nın BH Seçim Yasasını değiştirme sürecine aktif olarak katılması gerektiği konusunda uyardılar. Seçimleri yürüten kurum temsilcilerinin bu çalışma grubunun çalışmalarına dahil edilmesinde ısrar edecek misiniz? Ve bunlar olmadan Seçim Yasasında kaliteli değişiklikler üzerinde çalışmak mümkün müdür?
İzetbegoviç: MSK temsilcileri, Bakanlar Arası Çalışma Grubunun çalışmalarına dahil edilecek ve bu grubun parçası olan SDA üyeleri bu konuda ısrar edecek. Muhalefet temsilcilerinin grubun çalışmalarına dahil edilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum, ancak BH Parlamenterler Meclisi Ortak Grubu üyelerinin yarısı buna hazır değildi. Ortak Grup’taki kararlar oy birliği ile alınır.
Faktor: Sayın İzetbegoviç, SNSD Partisi lideri Milorad Dodik’in “Boşnak halkı iyidir, ancak biraz mutsuzdur çünkü Boşnak halkı onları işlemeyen ve halkın enerjisini tüketen bazı klişelerde tutmak yerine, gerçek ve uzun vadeli çıkarlarını yerine getiren siyasi elitlere sahip değil“ açıklamasını nasıl görüyorsunuz ve yorumluyorsunuz?
İzetbegoviç: Dodik Boşnaklar ve temsilcileri için endişelenmesin. Boşnakların onun iltifatlarına veya sahte endişelerine ihtiyacı yok. Boşnak liderler, Sırp liderlerin tüm Sırp halkının alnına yazdığı suç ve soykırım damgasını taşımıyor. Boşnak liderler, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın “kara listelerinde” yer almıyor, savaş suçlularına ödül vermiyorlar, BH’nin SDA partisi ve Boşnak liderliğinin belirleyici bir etkiye sahip olduğu kısımları ekonomi ve yaşam standartları açısından Bosna Sırp Cumhuriyeti’nden önemli ölçüde daha iyidir. Sadece Saraybosna bile, Bosna Sırp Cumhuriyeti’nin tamamından daha fazla KDV toplamaktadır. Emeklileri aç ve liderliği son derece zengin olan halklar mutsuzdur.
Faktor: Rusya’nın, NATO’ya yaklaşmamızın Rusya için düşmanca bir adım olduğu ve tepki vermesi gerekeceği ile ilgili Bosna Hersek devletine yönelik doğrudan tehdit oluşturan açıklamasına tepki gösterdiniz. Birkaç gün önce, Rusya Federasyonu’nun Bosna Hersek Büyükelçiliği SDA partisinin tepkisi üzerine bir açıklama gönderdi. İfadelerinin yanlış anlaşıldığı iddia edilen bir sonraki Rus açıklamasını nasıl yorumluyorsunuz?
İzzetbegoviç: Bosna Hersek, egemenliğinin bedelini kanıyla ödedi ve onu elinde tutmayı planlıyor. Aynı şekilde, Rusya ile dostane ilişkileri korumak niyetindeyiz, bu süper gücün güvenliğini tehlikeye atacak hiçbir olaya katılma niyetimiz yok. NATO ittifakını barış ve istikrar getiren bir savunma ittifakı olarak görüyoruz. Bu yüzden de Rusya Federasyonu Büyükelçiliğinin NATO’nun “Rusya’ya yönelik silahlı bir donanma” olduğu, “Bosna Hersek’in NATO üyeliği ile BH gençlerinin ‘başkalarının jeopolitik hedefleri uğruna’ dünyanın uzak bölgelerine ölmeye gönderilmesini taahhüt ettiği“ ve „Bosna Hersek’in savaş hattında bir devlet olacağı“ yönündeki iddialarını gerçekten anlayamıyoruz.
NATO üyesi ülkelerden bazıları Rusya ile sınırı paylaşıyor ve Bosna Hersek bu sınırlardan binlerce kilometre uzakta. Rusya’ya yönelik herhangi bir genişleme söz konusu değil, savaşlara asker göndermek gibi ne bir zorunluluğumuz ne de düşüncemiz var. Savunma Yasası ve Bosna Hersek Devlet Başkanlığı’nın ilgili kararları uyarınca NATO ile ilgili işbirliği ve entegrasyon sürecimize kesinlikle devam edeceğiz.
Faktor: Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, büyük bir zaferle parti kongresinde yeniden AKP Genel Başkanı seçildi. Son zamanlarda bazı medyalarda, ilişkilerinizin koptuğuna ve artık önceki yıllarda olduğu kadar yakın temas halinde olmadığınıza dair iddialar ortaya atıldı. Gerçek ve kişisel ilişkileriniz nasıl ve SDA Partisi ile Erdoğan’ın Partisi arasındaki ilişkiler nasıldır?
İzzetbegoviç: Erdoğan gerçekten olağanüstü bir lider ve dünyadaki en mahir liderlerden biri olduğuna şüphe yok. Türkiye onunla yeniden doğdu. Artık Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi üyesi değilim ve diğer devlet liderleriyle resmi türden irtibatım yok fakat dostum Erdoğan’la düzenli olarak görüşüyorum. Kısa süre evvel bir telefon görüşmesi gerçekleştirdik ve her görüşmemizi kamuoyu ile paylaşma gereği duymuyorum. İki ülke arasındaki ilişkiler harikulade seviyede. Tüm fırsatların değerlendirilebilmesi ve daha hızlı hareket edilebilmesi halinde Bosna Hersek bundan daha fazla istifade edebilir. Örneğin Saraybosna-Belgrad otoyolunun inşası gereksiz yere beklemede. Sırbistan’da Türkler yolun bir kısmını inşa ediyorlar.
Faktor: Pek çok kişi, partinin ilk ortakları ve kurucuları Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın Erdoğan’dan ayrılmasının ardından iki yıl önce AK Parti’nin çökeceğini tahmin ediyordu. Her ikisi de AK Parti’den ayrılma nedeni olarak “anlaşmazlıkları, derin görüş ayrılıklarını ve yeni bir vizyon ihtiyacını” öne sürerek kendi partilerini kurdu. Bugün onlar nerede ve Erdoğan nerede?
İzzetbegoviç: Erdoğan’la yollarını ayırmasının ardından Davutoğlu ile görüştüm ama kendisinin ayrılmasını gerektirecek gerçek sebeplerini anlayamadım. Erdoğan gibi liderler kolayca terk edilmemeli, kendisi Türk milletinin ve aynı zamanda ümmetin uzun zamandır beklediği bir dava insanı. Yardımcı konumundakilerin Aliya İzetbegoviç, Recep Tayyip Erdoğan, Mahathir Muhammed gibi isimleri destekleme mesuliyetleri var. Çünkü böyle liderler kendi halkları dahilindeki tarihi değişikliklerin devasa yükünü sırtlanıyorlar. Maalesef çoğu kişi, hatta en yakın yardımcıları bile iktidar veya liderlik pozisyonu için mücadele ederken böyle dava adamlarının aleyhine döndüler.
Faktor: Erdoğan „Afrika, Asya ve Avrupa’nın kalbinde yer alan bir ülke olarak ne batıya ne de doğuya sırtımızı dönme lüksümüz yok“ şeklinde vurguladı. Ülkesinin yeni bir dünya düzeninin kurulmasında öncülük etme sorumluluğunu üstlenmek istediğini söyledi. Ancak, bu kadar somut ve net mesajlara rağmen, çoğu zaman siyasi hamleleriyle, Doğu ve Batı’da eşit derecede düşmanlıklara neden oluyor. Bunu nasıl yorumluyorsunuz? Güçlü bir Türkiye, dünya düzeni ve özellikle ülkemiz için ne anlama geliyor?
İzetbegoviç: Türkiye’nin ve Erdoğan’ın ilerlemesi tabii olarak doğu ve batıdaki rakiplerini kışkırtıyor. Fakat en nihayetinde herkes güç sahipleriyle uzlaşır. Özellikle de iyi niyetli, sulhperver ve anlaşması kolay insanlarsa. Erdoğan’ın da böyle olduğu açıktır” dedi.
Zambak.ba