Sertaç Virancık / Hürriyet Gazetesi Yazı İşleri Editörü
Twitter: @SertacW
ŞANS ESERİ BAŞLAYAN TATİL
Aralık 2013’te, önce Bosna’ya, oradan da Sırbistan’ın başkenti Belgrad’a gitmiştim. Ancak ilk yazımda sizlerle Saraybosna izlenimlerimi paylaşacağım…
Aslen, tatil planımın merkezi Belgrad’dı, fakat Bosna’ya da uğramak istedim. Arkadaşım Umut Karaahmetoğlu ile uçak biletlerimizi aldık. Ama uçuş günü check-in yapmayı unuttuk. Ve makine -şanslı olduğum ender anlardan birinde- benim biletimi verip, Umut’un biletini vermedi. Ben Bosna’nın Umut evin yolunu tuttu!
SARAJEVO’DA HER ŞEY ÇOK UCUZ
Kısa bir uçak yolculuğundan sonra Bosna’daydım. Gittiğim seyahatlerde taksiyi ‘lüks’ olarak gördüğüm ve çevreyi keşfetmek istediğim için toplu taşımayı kullanma kararı aldım. Havalimanı çıkışında karşılaştığım bir Türk, beni arabayla tramvay durağına bıraktı.
Türk parasıyla yaklaşık 40 kuruş verip biletimi aldım. Balkanlar’da ulaşım oldukça ucuz. Kalacak bir yer bulmak için Başçarşı’ya gidip, sonra da bir an önce köfteyi tadacaktım. 45 dakika sonra Başçarşı’ya vardım.
ESKİNİN FUTBOLCUSU, ŞİMDİNİN KÖFTECİSİ
“İnsan köfte yemek için Bosna Hersek’e gider mi” demeyin. Ben gittim. Çünkü bu bildiğimiz köftelerden değil…
İnegöl veya Akçaabat köftesi hikayeydi! Balkanlar’da ćevapi ya da ćevapčići köftenin adı. Muazzam tada sahip.
Bir tabakta 10 ćevapi geldi. Yanında soğan ve eşsiz sıcak pide de servis ediliyor. Hemen eski Galatasaraylı futbolcu Tarık Hodziç’in yerinde köftemi yedim.
HESAPLI KONAKLAMA SEÇENEKLERİ…
Köftenin üzerine Boşnak kahvemi de, yanındaki lokum eşliğinde içtim. Şehirde 3 hostele fiyat sordum. 20 ile 12 Euro arasıydı fiyatlar… Meydandaki kilisenin arkasında tramvay yolu üzerinde adını hatırlamadığım bir hostele girdim. Ortak banyolu çift yataklı bana özel odaya 2 gece için 25 Euro ödemek üzere anlaştım. Çantamı odada bırakıp dışarı çıktım. Saraybosna küçük bir yer zaten. Gördüğüm kadarıyla müzesi var, 2 tane de alışveriş merkezi… Şehrin arka sokaklarını dahi keşfederken akşam oldu. Savaşın izlerine sık sık rastlamak mümkün. İnsanların sıcakkanlı duruşu, bir Anadolu kentinde gibi hissetmenize neden oluyor. Eksi nokta ise, kapalı alanlarda da sigara içilmesi. Sigaradan nefret eden biri olarak bu çok rahatsız edici bir durumdu. Gece şehir ayrı güzeldi. İmkanı olan herkesin, Saraybosna havası solumasını tavsiye ederim.
Kaynak : tojetoturska.blogspot.com.tr
