Bosna Hersek’in Mostar şehrinde yaşayan Jasmin Elezovic, savaş yıllarında yaşanan zorluklar nedeniyle bırakmak zorunda kaldıkları baba mesleği kahve öğütücülüğüne “Ruhun Kahvesi” adını verdiği dükkanda devam ediyor
Bosna Hersek’in güneyindeki Mostar şehrinde yaşayan Jasmin Elezovic, savaş yıllarında yaşanan zorluklar nedeniyle bırakmak zorunda kaldıkları baba mesleği kahve öğütücülüğüne, “Ruhun Kahvesi” adını verdiği dükkanda devam ediyor.”Baba mirası” olarak nitelendirdiği kahve öğütme işine bir süre önce yeniden başlayan ve şehirdeki en bilinen eski usul kahvecilerden biri olan Elezovic, aynı zamanda dükkanına uğrayan turistlere kahve yapmanın püf noktalarını anlatıyor.Mostar Köprüsü’nün de bulunduğu tarihi ve turistik şehrin dar sokaklarını yeniden taze öğütülmüş kahve kokusuyla buluşturan Elezovic, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Her zaman Mostar’ı yeniden kahve kokusuyla buluşturmanın umuduyla yaşadım.” ifadelerini kullandı.Elezovic, ekonomik sıkıntılar nedeniyle savaşın hemen ardından kahve değirmenini satmak zorunda kaldıklarını belirterek “Kahve kavurma makinesini ise hiçbir zaman satmadık. Babam her zaman ‘Belki birine lazım olur’ derdi.” şeklinde konuştu.Bosna Hersek’in en eski geleneklerinden birini yaşatmaktan mutluluk duyduğunu söyleyen Elezovic, baba mesleği olan kahveciliği devam ettirmek için uzun süre araştırmalar yapıp eğitim de aldığını anlattı.”Ruhun Kahvesi” anlamına gelen “Cafe de Alma” adını verdiği dükkanda hem yerli hem de yabancı turistleri ağırlayan Elezovic, “Dükkanımızda misafirlerimize kahve ikram ederken onlara Bosna Hersek’te bu geleneğin ne kadar önemli olduğunu da anlatıyoruz.” dedi.”Kahve burada sıradan bir içecek değil”Elezovic, yaş kahve çekirdeklerini özenle pişirdiğini, ardından öğüterek kullanıma hazır hale getirdiğini anlatarak misafirlere kahve yapımını da gösterdiğini ve bunun kahve satışında çok önemli bir faktör olduğunu kaydetti.Dünyanın dört bir yanından şehre gelen turistlerin Bosna Hersek’teki kahve geleneğiyle yakından ilgilendiğine işaret eden Elezovic, “Kahvenin hikayesini dinleyen çok sayıda kişi, bir yandan da kahvesini yudumluyor. En çok Bosna ve Türk kahveleri arasındaki farkı anlatıyorum, zira çoğu insan aradaki farkı bilmiyor.” diye konuştu.Elezovic, Bosna Hersek’te kahvenin son derece yaygın olduğunu belirterek “Kahve burada sıradan bir içecek değil. İnsanlar bir fincan kahve eşliğinde sohbet etmeye, hayatın bitmek bilmeyen koşuşturmasından bir anlığına uzaklaşmaya geliyor.” dedi.Günümüzde kahvenin “uyanma ya da uyanık kalma aracı” olarak kullanıldığını söyleyen Elezovic, Bosna Hersek’te ise kahvenin dinlenme ve keyif alma anlamına geldiğini vurguladı.Elezovic, Bosna Hersek’te kahvenin farklı şekilde yapıldığına işaret ederek “Önce su kaynatılır. Ardından kahvenin bulunduğu cezveye dökülür. Cezve yeniden ateşin üzerine konur. Şeker ise ayrıdır, kahveyle karıştırılmaz.” ifadesini kullandı.Misafirlerine, “Hayatınızın ne kadar acı olduğunu bilemem, dolayısıyla kahvenin şekerine siz karar verin” dediğini söyleyen Elezovic, Mostar’da öğüttüğü kahvelerin dünyanın dört bir yanından gelen insanların evlerine misafir olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak : www.pusulahaber.com.tr